27 Ocak 2013 Pazar

Mavi Buz Küresi

Mavi bir buz küresi düşünüyorum. Onun içinde tüm anılarım, mutluluğum ve sevgim var. Birileri onu eline almakta zorlanıyor. Tutmak istiyor ama o da o kadar soğuk ki ısıtamıyor onu da. Çünkü o buz parçasında ona dair hiç birşey yok. Yavaş yavaş buz erimeye başlıyor. Ağustosun gelip buzun tamamen erimesini bekliyor...

Cinsellik dünyası. Koca bir hiç. Sevgi yok. Adem-Havva. Hoşlandığınız birinin başkasının altına üstüne yatmasından korkmanıza aşk diyorsunuz. Aşk yalan. Emekler boşa. Ölümlü dünya ve hala Tanrı'ya inanmayan insanlar. Amaçsız, egoist kişilikler. Popüler kültür. Haddinden fazla gelişen teknoloji ve hala evreni tam anlamıyla keşfedememeleri. Farklı evrendeki yaratıkları UFO diye tanımlama. Dezenformasyon. Bilmem kaç günlük dünyada aşırı ciddi ve samimiyetsiz yaratıklar. İki muhabbette sik beni diyen kadınlar. Lanetli bir gezegen.

Resim mesim yok. Beyin dalgalarının bulundugu frekansı sikeyim. Yaratıcı küfürler sponsoru TTnet sundu.

7 Ocak 2013 Pazartesi

Yaşamın Yarısını Half-Life Oynayarak Geçirmek

Yaş oldu 25 en boktan doğum günümü kutlamak üzereyim. Çok 7 Ocaklar geçti ama böylesi asla olmadı. 13 senedir Half-Life ve serilerini oynayan ben bunun haricinde hiç bir yol katedemedi. Mesleğiniz ne diye sorduklarında; işletme okudum, kendimi işletiyorum gibi iğrenç bir espriyle ortamı neşelendirmeye çalışıp konuyu kapatmaya çalışıyorum. Hala çocuklar gibi saçma sapan oyunlar peşinde koşuyorum. Yüzyılın çeyreğini atlattım, belki de hayatımın üçte birini tamamladım kaldı iki 25 ama ben bi bok olamadım. Şu evrende bokun bile bi görevi var. Benim görevim, amacım ne anlamış değilim. Asalak demeyin onun da var bi önemi. Benim görevim ise sanırım online oyunlarda server dolduran işsiz sapsız elemanlardan olmak. En iyi yaptığım şey Battlefield'ta F-35 kullanmak he bi de Astral Seyahata çıkmak. Neyim, neyin nesiyim belli değil. Ne tuttuysam hepsi yok oldu. Başladığım şeyleri hiç bitiremedim. 25 yaş sendromuna 24'ümde girdiğim halde çıkamadım. 30'a kadar devam edecek sanırım. Ömr boyu mutsuz bir insan olarak geçiricem. Evlenemeyiceğim mesela. İnsanlar bana kötü gözle bakacaklar. Şöyle diyecekler böyle diyecekler. En büyük hayali 2 katlı evinde bahçesinde çocuklarıyla eğlenerek geçirmek isteyen bi baba olmaktı oysa. Belki daha farklı şeyler isteseydim bunları nhepsi gerçekleşecekti otomatikman. Bugün bi karar alıp kendime söz veriyorum. Askerden sonra Finlandiyaya gidicem. Hepinizin gelmişini geçmişini sikiim. Hayatın da amına koyayım ve size de bir ders; inandığınız değerlerden, tanrıdan sakın ama sakın mucize de istemeyin. Çünkü mucize diye bişey artık yok.

Üzülme der Mevlana ve devam eder, bir yanda
korku bir yanda ümit varsa iki kanatlı olursun, tek kanatla uçulmaz
zaten. Sopayla kilime vuranın gayesi kilimi dövmek değil, kilimin tozunu
almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle tozunu, kirini alır. Niye
kederlenirsin?

Tavsiye Etmem

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...