25 Şubat 2011 Cuma

Yaşamaşk

24 Şubat 2o11 Perşembe Saat : o8.28:3o

Çarşamba gecesi moralim çok bozuktu. Yaşama isteğimi kaybetmiş gibiydim. Böyle zamanlarda uyumak en iyi ilaçtır ya erken yatmıştım geceden. Haliyle dün erken uyandım. Uyku modundan çıkmak için televizyonu açmıştım. Yatağımda NTVSpor'u izliyorum. Bir izleyici canlı yayına telefonla bağlandı. Diyaloglar öyle çarpıcıydı ki pus dolu gözlerim birden açılmıştı. Bir saniye bile fazla o yatakta duracak halim kalmadı. Bilmiyorum belki ben abartıyorum ama o diyalogları  o an duysanız belki sizler de kötü duruma düşebilirsiniz. Merak ettiğinizi biliyorum. Amacım sizin moralinizi bozmak değil ama paylaşmak istedim.

Program sunucusu : İzmir'den Kadir Levent bizlerle birlikte, Kadir bey İzmir'e ve size günaydın.

Kadir Levent : Günaydın Murat bey, günaydın Mert bey.

Program sunucusu : Buyrun efendim.

Kadir Levent : Efendim benim Fenerbahçeyle ilgili bir yorumum olucak ve görüşlerinizi rica ediyorum. Benim görüşüm Stoch'la ilgili. Yani Fenerbahçe büyük bir umutla Stoch'u aldı. Tabiki formsuzluk, sakatlık bilemeyiz ayrıca ben görme engelliyim ama çok fanatik denilebilecek bir Fenerbahçeliyim. En azından sol kanattan bir oyuncu çıkarıldığında oraya Stoch alınması... oraya monte edilemez mi..? Örneğin; Beşiktaş maçında 4-2 öne geçtikten sonra Dia alınıyor, oraya bence Stoch'un alınması...

...

( Program sunucusu görme engelli olan dinleyicisine saygı amaçlı başını eğer ama telefondaki kişi bunu göremez. )

Herkes gibi başta izleyici sandığım insan malesef sadece dinleyiciydi.

O, yaşadığı güzel şehir İzmir'i göremiyor, dinliyordu sadece gözleri hep kapalı.

O, 7/10 programına telefonla bağlanmak için yakınlarından yardım istiyor,

O, tuttuğu şanlı tarihi olan takımın oyuncularını, gollerini,

O, NTVSpor'un mankenden bozma kadın sunucularını göremiyor,

O, bizim gibi ofsayt ya da penaltı tartışması yapamıyor,

O, sarı ve laciverti gözleriyle değil gönlündeki ışık ve aşkla görüyordu...

O an düşündüm; bu bir spor aşkı mı, futbol aşkı mı, yoksa Fenerbahçe aşkı mı diye..?

Bu ne spor aşkı, ne futbol aşkı ne de Fenerbahçe aşkıydı...

Sadece yaşama aşkıydı...

Bu da bana iyi bi ders oldu...

http://www.yildiz.tv/?act=dvr&chan=ntvspor NTVSpor 24 Şubat 2o11 Perşembe Saat : o8.28:3o

24 Şubat 2011 Perşembe

Medanşeri Ödülü ve Beyin Hücrelerini Yenileyen Şarkı

Medanşeri'nin kendi düzenlemiş olduğu okunması en keyifli blog ödülünü sizler gibi bende almıştım. Geç oldu ama teşekkürlerimi iletiyorum. Beynime bi şarkı dolandı. Hatta sadece dolanmakla kalmadı. Beynimdeki hücreleri tazeleyebiliyorum. GTA 4 & Liberty Stories oynayanlar bilirler; Gay Tony'nin ilk görevinde girmiş olduğunuz discoda bu parça çalmakta.


Sözleri lazım bana...

Girmiş 9 yaşına...

20 Şubat 2011 Pazar

Başlığı Bulunmayan Öylesine Yazılmış Bi Yazı

''Uzun zamandır blogla pek fazla ilgilenemiyorum'' klişeleşmiş söz öbeğimi bilenler 5430'a mesaj göndersin diye saçma bi cümle ile başlamak isterdim ama bunu yapmıycam. Blogumla ya da bloglarla neden ilgilenemiyorum bende bilmiyorum. Yazamıyorum. İçimden yazmak gelmiyor. Belki de okumadığım içindir.

Geçtiğimiz haftalarda şu bizim Amerikalıların düzenlemiş olduğu Uluslararası Major League Oyun (FPS) Turnuvasına katıldım. Turnuvanın tüm oyunlarında en iyi AK-47 kullanan oyuncusu olarak 2oo doların sahibi olmaıı haketmişim. 12oo olarak biliyordum ama Amerikalıların oyununa gelmem fena oldu. Her oyun başına kazandığınız parayı yatırıyomuşsunuz ama ben o gizli oyuna hiç gelmedim. Zaten turnuvaya katılmak 8o dolardı. Kazandığım parayla en fazla ne alınabilir anketi düzenlesem fena olur mu..? / olmaz mı..? anketi hazırlamak istiyorum.

İyi giden ve sizlerin kıskandığı ''aile onaylı'' güzel bir ilişkim var. Çoğu çin malı ilişkilerden daha sağlam bi ilişkimin olması bendeki güveni her anlamda arttırıyor.

Bugün Pazar ve ben Pazarları sevmem çünkü Pazartesi Sendromuna kalan 24 saatin her saatini yaşlanarak geçirdiğimi hissederim. Pazartesilerini zaten uyuyarak geçiririm gün çabuk geçsin diye...

En sevdiğim günler, çoğu insanın sevdiği günler gibi Cuma ve Cumartesidir. Bu günler benim enerjimin / sexapalite oranımın en yüksek olduğu günlerdir. Şimdi böyle dedim diye sakın ilişkisi olan bi erkeğe sarkmaya kalkmayın. Siz kızları iyi tanırım. Sevgilisi olan erkeğe erirsiniz. İtiraz etmeyin bunlar zamanında denendi, test edildi ve malesef onaylandı. Erkek değil misiniz hepiniz aynısınız teoremini yıkacak bi tez olarak kadınların erkeklere aldatmaya sürüklediğini söyleyebilirim. Tabi kadınların derken sevgilisinin ilgisizliğinden bahsetmiyorum. Tabiki de o da var ama asla aldattıran kadınla eş değer görülemez. Bu olayı doğada gözlemleyebilirsiniz;

Dişi sahip olmak istediği erkeğe yanaşır, ona kokusunu bırakır. Erkekte dişi kokusu alırsa erkeğe sahiplenmek ister. Diğer dişiyi kıskanır ve o erkekle olmak ister. Genelde aldatmak veya aldatılmak hayvanlarda vardır ya neyse daha fazla anlatmak istemem. Kelimelerden anlayan anlamıştır zaten.

Yakın zamanda blog temamı değiştirebilirim. Çünkü iğrenmeye başladım. Sanırım yazmamamın sebebi bu. İğrenç bulduğum 3 şey var bu dünyada;

1-) Gece-gündüz uğraştığım bi işten sonra; ''bu olmamış yea, neyse ben başkasına yaptırırım önemli değil yine de sağol'' dedikten sonra onun yüzüne ananın amı diyemediğim için kendimden iğrenmem...

2-) Cuma günleri öğretmenlerin 5-7 arasında sokakta spor yapmak için giydiği XXL eşofmanları...

3-) Özdeşleşmiş demiycem kaşarlanmış blog teması...


Nasıl bloglarla ilgilenemiyorsam gündemle de pek alakam yok bu aralar. En son hatırladığım Kılıçdaroğlu'nun Ergenekon'a nasıl üye olabilirim..? sorusuydu. Onun için hazırladığım kayıt alma örneğini sizlere sunmak istedim.




Az kalsın unutuyordum. Yukarıdaki Red Kit ne hikaye diye soranlarınız vardır belki; gecekedisi ve lafkedisimeltemella (meltem) bundan günler önce beni mimlemişti. Bende sokaklarda orda burda yalnız adam olarak gezindiğim için her zaman Red-Kit'i izlerken hayatımı anlatan bi film izliyormuşcasına heyecanlanırım. Red Kit'i severim sizi de severim. Tema olayından sonra sizlerle beraber olmak dileğiyle. Kendinize aynadan bakın...

15 Şubat 2011 Salı

Üstün Irk Olmak

Resme tıklayıp daha yakın görüntü ile incelediğinizde ne demek istediğimi gayet net anlayacaksınız.

...

9 Şubat 2011 Çarşamba

8 Şubat 2011 Salı

Tek Cümle | Kadınlar

Kadınlar akıllı olsaydı fok balıkları yalnız kalmazdı.



...

7 Şubat 2011 Pazartesi

Trend: Hıncal Uluç'a Yüklenmek

1 haftadır Evliya haline getirilen ''D'' hakkında fazla bişey yazmak istemiyorum. Sadece sizlere 2-3 tavsiyem var. Hatta rica diyelim biz ona. Facebook'ta, twitterda ya da sözlüklerde ne olursa olsun bu konudan konuşmayalım. Yani; facebook'ta ''D''yi beğenmeyelim, twitter'da Hıncal Uluç'a yüklenmeyelim, sözlüklerde bi bok bilmeden kimseyi korumayalım.

Rahmetli ya da rahmetsiz kişi onu biz bilemeyiz neden ''D'' diye adlandırdığımı bilirsiniz, çünkü daha ilk günden google'da D yazsanız 3 isimli vefat eden şahsiyetle karşılaşırdınız ki hala öyle mi bilemiyorum.

Şimdi gelelim medyanın trendi haline gelen olaya Hıncal Uluç'a Yüklenmek konusuna...

Hıncal abimiz yazısında ben ''D'' yi her ne kadar tanımam etmem dese de olayın başrol oyuncularından kuzeni olan karakterinden neler olduğunu öğrenmiş.

Neden Hıncal Uluç haksız gibi gösteriliyor hala anlamış değilim.

Adam bunu başına geleceğini de biliyor değilmiş hani ki yazısının başlığına ''Mahalle Baskısı'' diye eklemiş.

Biliyor adam bizdeki batıl inancı.

Ölünün arkasından konuşulmazmış...

Heh...

Bir kişi çıkıp bana Hıncal Uluç'un haksız olduğunu göstersin...

Gösteremez.

Niçin.?

Dedik ya adam birinci elden bilgi almış.

Kuzeninden.

Ben medyanın ya da sizlerin sözlüklerde yaptığı gibi bel altı; Hıncal Uluç ve Kuzeni çok mu hırlı diye yazı yazmıycam.

Ben adamın yazısına bakarım.

Doğru mu yanlış mı diye..?

Ayrıca medyanın da ''D''yi koruma çabası bitmeli.

Haberleri açsam ''D''nin eşine aşık olduğu, bebeği için var olan sözlerini alıp alıp yayınlıyor.

Madem seviyorsun sahi o gece vaktinde ne bok yemeye gidiyorsun..? Üstadın dediği gibi bekar bir erkeğin evine, gece vaktinde...

Bakınız tekrar ediyorum. Sakın ama sakın Hıncal Uluç'un özel hayatıyla ilgili karşılaştırma yapmayın. Sadece Hıncal Uluç'un yazısını okuyun. Eminim sizde haklılık payı vereceksiniz.

Aslında ben Hıncal Uluç'un yerinde olsam bi kuzenim için bi de kendim için yazardım; Su testisi su yolunda kırılır... diye...

En azından bu iş böyle tatlıya bağlanırdı...

Bahsedilmek istemediğim konuda yazdırttığınız için teşekkür ederim.

Televiyonların çılgın kızı ''D'' ye Allah rahmet eylesin.

Hıncal Abimize de saygılar....

5 Şubat 2011 Cumartesi

Başbakan VS Pucca

Bildiğiniz üzre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referandum sürecinde yazdığı bir yazı nedeniyle 22 yaşındaki genç blog yazarı Barış Ünver hakkında suç duyurusunda bulundu. Başbakan Erdoğan’ın miting meydanlarında söylediği “PKK, BDP, MHP, CHP, YARSAV hepsi aynı cephede, hiçbiri evet demiyor. CHP, MHP terör örgütüyle ruh üçüzü oldu” sözlerine atıfta bulunan Barış Ünver hakkında 2 yıl hapis cezası isteniyor.

Bu olay akıllara müstehcen yazılarıyla dikkat çeken Pucca'nın 15 Ocak 2o1o'da yazdığı; ''Ezikler hadi yaşadınız, el dışında bişi yapacaksınız'' başlıklı yazısını akıllara getirdi bende. Okumak isteyenler bu linkten ulaşabilirler; http://passiflora-rapunzel.blogspot.com/2010/01/ezikler-hadi-yasadnz-el-dsnda-bisi.html . Konu başlığı altında ismini vermeden yorum yapan kişiler ve tartışmalar da var. Yorum sizin...

Tabi Başbakan VS Pucca kapışmasından önce 8ex-en8 ve Pucca Avukatlarıyla VS yapılması da gündeme geldi. Fakat 8ex-en8'in korkması nedeniyle bu karşılaşmanın yapılması beklenmiyor.

Tavsiye Etmem

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...