29 Nisan 2011 Cuma
Türk Genci Part I
Ülkerketler:
Türk Genci
1 Kg Pamuk mu, 1 Kg Demir mi Ağırdır?
Ülkerketler:
Aşk,
Demir,
Pamuk,
Pamuk Prenses
28 Nisan 2011 Perşembe
Ziya Doğan VS José Mourinho
İşte Ziya Doğan ve José Mourinho'nun benzer yanları.
+ İkisi de taktik adamıdır.
+ Defansif oyun yapısını benimsemişlerdir.
+ Ziya Doğan kendi geliştirdiği 9-1-0 taktiğiyle, Jose Mourinho ise takım defansıyla başarı sağlamıştır.
+ Biri lig düşmeye oynayan takımların başındadır diğeri şampiyonluğa oynayan takımların başında.
+ Ziya Doğan'ın vazgeçilmez adamı Ayman'dır. Jose Mourinho'nun ise Carvalho'dur. Gittikleri takımlara mutlaka bu futbolcuları da getirirler.
+ İkisi de büyük maçları kaybettiklerinde hedef aldığı kişiler hakemlerdir.
+ İkisi de taktik adamıdır.
+ Defansif oyun yapısını benimsemişlerdir.
+ Ziya Doğan kendi geliştirdiği 9-1-0 taktiğiyle, Jose Mourinho ise takım defansıyla başarı sağlamıştır.
+ Biri lig düşmeye oynayan takımların başındadır diğeri şampiyonluğa oynayan takımların başında.
+ Ziya Doğan'ın vazgeçilmez adamı Ayman'dır. Jose Mourinho'nun ise Carvalho'dur. Gittikleri takımlara mutlaka bu futbolcuları da getirirler.
+ İkisi de büyük maçları kaybettiklerinde hedef aldığı kişiler hakemlerdir.
Ülkerketler:
Futbol,
José Mourinho,
Spor,
Teknik Direktör,
Ziya Doğan
%1o Baraj, %1o Kanal, %8o Aptal
%1o barajını sorun olarak göstermek ne kadar doğru..?
Hala AK Parti, CHP ve MHP'ye oy verenler olduktan sonra barajmış, köprüymüş, yolmuş, çılgın projeymiş hiç bir önemi yok dostum. Sorun barajda değil sorun bizde, sorun seçmende.
Hani Aziz Nesin bu ülkenin %6o'ı aptal demişti de diğer aptallar da kendini belli edip düzeltme yapmıştı. Özürdileyip oranın %8o olduğunu söylemişti. Haklıydı adamcağız.
2oo7 genel seçimleri;
AKP 46,47 %
CHP 2o,84 %
MHP 14,26 %
---------------+
%81, 576
%1,85 oranında artmış sanırsam.
Ver oyunu x partiye, y partiye, z partiye.
Korkma oy attığım parti gelir mi gelmez diye.
Sen at birine.
Şu ülkede bu 3 partiden başka oy atacak parti bulamıyorsan gerçekten aptalsın.
Hayır, tek merak ettiğim şey gerçekten s*k*lmek bu halkın hoşuna mı gidiyor?
Bize çocukken öğretilen demokrasi kavramı; halkın kendi kendini yönetmesiydi değil mi?
Aslında halkın kendini bunlara s*kt*rmesinden başka bişey değildi anasını satayım.
Basın oylarınızı, akp'ye chp'ye mhp'ye. Verin oylarınızı, g*tünüzü...
Hala AK Parti, CHP ve MHP'ye oy verenler olduktan sonra barajmış, köprüymüş, yolmuş, çılgın projeymiş hiç bir önemi yok dostum. Sorun barajda değil sorun bizde, sorun seçmende.
Hani Aziz Nesin bu ülkenin %6o'ı aptal demişti de diğer aptallar da kendini belli edip düzeltme yapmıştı. Özürdileyip oranın %8o olduğunu söylemişti. Haklıydı adamcağız.
2oo7 genel seçimleri;
AKP 46,47 %
CHP 2o,84 %
MHP 14,26 %
---------------+
%81, 576
%1,85 oranında artmış sanırsam.
Ver oyunu x partiye, y partiye, z partiye.
Korkma oy attığım parti gelir mi gelmez diye.
Sen at birine.
Şu ülkede bu 3 partiden başka oy atacak parti bulamıyorsan gerçekten aptalsın.
Hayır, tek merak ettiğim şey gerçekten s*k*lmek bu halkın hoşuna mı gidiyor?
Bize çocukken öğretilen demokrasi kavramı; halkın kendi kendini yönetmesiydi değil mi?
Aslında halkın kendini bunlara s*kt*rmesinden başka bişey değildi anasını satayım.
Basın oylarınızı, akp'ye chp'ye mhp'ye. Verin oylarınızı, g*tünüzü...
Ülkerketler:
%10 Barajı,
2011 Genel Seçimi,
Ak Parti,
Aziz Nesin,
Baraj,
CHP,
Çılgın Proje,
Köprü,
MHP
27 Nisan 2011 Çarşamba
LYS2011+Keygen and Crack Torrent Download
Da Vinci şifresini Dan Brown,
Kuranın şifresini Ömer Çelakıl,
kalbimizin şifresini Dr.Mehmet Öz,
pc oyunlarının şifrelerini razor1911,
insan DNA’sının şifrelerinin de çözüldüğü ileri süregeldursun,
LYS 2011'ın şifrelerini de ben çözdüm. Açıkcası ne behzat ç'yım ne de fethullahçı. LYS'ye gireceklere şimdiden başarılar.
Kuranın şifresini Ömer Çelakıl,
kalbimizin şifresini Dr.Mehmet Öz,
pc oyunlarının şifrelerini razor1911,
insan DNA’sının şifrelerinin de çözüldüğü ileri süregeldursun,
LYS 2011'ın şifrelerini de ben çözdüm. Açıkcası ne behzat ç'yım ne de fethullahçı. LYS'ye gireceklere şimdiden başarılar.
8ex-en8 LYS2011+Keygen and Crack TorrentDownload
|
23 Nisan 2011 Cumartesi
Acıbadem S..... Grubu
Turkcell sağlık paketine üye olduğum için ara sıra mesajlar filan geliyo. Harfi harfine geçiriyorum;
''Maceraci olun. Cesitli meyvelerden zevk almak icin tat yelpazenizi genisletmekten korkmayin./Acibadem Saglik Grubu''
Neyin peşindesiniz..?
''Maceraci olun. Cesitli meyvelerden zevk almak icin tat yelpazenizi genisletmekten korkmayin./Acibadem Saglik Grubu''
Neyin peşindesiniz..?
Ülkerketler:
Acıbadem Sağlık Grubu,
Cinsellik,
Kişisel,
SMS,
Turkcell
22 Nisan 2011 Cuma
Kredi Kartı Kullanma Sebebi; 5 Kuruş Para Üstü Beklemek
Ne zaman beş kuruş para üstü alacak olsanız felaket bi rahatsızlık yaşarsınız. O kadarcık para için kasa başında bekliyormuş imajı vermemek için aldıklarınızı daha yavaş koyarsınız poşete ki kasiyer para üstünü uzattığında sanki para üstünden haberdar değilmişsiniz gibi... Maksat 5 kuruşu aldığınızı belli etmemek.
Bazen "kalsın" dediğiniz oluyor ama bu daha beter pişman ediyor insanı. Sadaka verir gibi sadece beş kuruş için "kalsın" denir mi? Kasiyer o an "lütfettin çok sağol be" dese yeridir hani.
Bazen kalsın dediğiniz halde yine de uzattıkları oluyorsa zaten rezillikte zirve yaptığınız andır.
Bazen "kalsın" dediğiniz oluyor ama bu daha beter pişman ediyor insanı. Sadaka verir gibi sadece beş kuruş için "kalsın" denir mi? Kasiyer o an "lütfettin çok sağol be" dese yeridir hani.
Bazen kalsın dediğiniz halde yine de uzattıkları oluyorsa zaten rezillikte zirve yaptığınız andır.
17 Nisan 2011 Pazar
Okulda Hiç Kimseyle Konuşmayan Erkek
Boşuna yazma gerekliliği hissetmedim. Benim ya da bizler için ne dediler hepsini ekledim. Tabi hakkımızda doğru konuşanları.
üniversite sıralarında rastladığımız bu insanlar, sanılanın aksine mal değildirler efendim, sosyallik denen ne idüğü belirsiz durumun akışına kapılmamış, bir birey olarak yeryüzünde sonuna dibine kadar yalnız olduğunun farkında olan, çevresindekileri çoğu zaman basit, sıradan insanlar olarak gören, onları böyle kabul etsede aralarına girmeye çalışmayı gururuna yediremeyen, kimseden ders notu istemeyen, kopya çekeceğine yanlışta olsa kendi bildiğini yapan. Yalnız ama başı dik kimselerdir.
sınıfa girdiğinizde sınıfın tüm kokoş kızları sizi süzer ve erkekleri de aptal aptal bakarsa yapılacak en güzel harekettir.kızların tüm sosyal aktiviteleri saç renginin ne olduğu, tüm erkeklerinde futbol ve seks dışında yaşanan hiç bir şey ile ilgilenmemesi de sebepler arasındadır.
öncelikle normal insandır. ya anlatacak iyi bir şeyi yoktur, ya da onu anlayacak birileri olmadığını düşünüyordur. belki sadece sınftakilerle konuşmuyordur. efendim onun da bir çevresi vardır elbet, pek bulaşılmasını önermem kendilerine, ummadığın taş baş yarar. ben de konuşmam kimseyle neredeyse sınıfta, konuşsam dinlemiyorlar doğru dürüst, tam ilginç bir şey anlatacakken hikayenin ortasında kendi hikayelerine başlıyorlar, konuşmayınca da hiç konuşmuyorsun, içine kapanıksın, odunsun oluyoruz, sizsiniz odun af edersin.
Şu anda kendisiyle aynı sınıfta bulunduğum kişi.ismi lazım değil,4 sene boyunca hiç bir kimseyle tek bir kelime konuştuğunu görmedim kendisinin.Ama kendi suratsızlığından değil, içine kapanıklığından, çekingenliğinden belki de kendine olan güvensizliğinden. Sınıfta en arkada köşede tek başına oturur,ders aralarında müziğini dinler insanları seyreder. Durumu hem beni üzmüştür,hem de bende merak uyandırmıştır. 5.senenin başında dayanamayıp kendisiyle tanışma girişiminde bulundum ve bundan da çok mutlu oldum. Şu an itibariyle kendisinin tek arkadaşı konumundayım, en azından fakültede.
bu kişi bizzat benim. görmüş olduğum üzere bu kişi 'cool'dur 'asosyal'dir 'içine kapanık' tır 'utangaç' tır 'psikolojik sorunları' vardır hatta maldır dışardaki sosyal hayatı daha fazladır vs. kısmen de olsa birçoğu doğrudur evet ben içine kapanığım doğru evet ben utangaçım asosyalim zavallı bir varlığım psikolojik sorun olarak depresyondayım* iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz birisinden birşey isterken utanan sıkılan renkten renge şekilden şekile giren bir insanım içime kapanık olduğumdan dolayı konuşmak ızdırap gibi geliyor her kelime boğazımda düğümleniyor birisi benle konuşmadığı sürece tek kelime bile etmem zaten insanların çoğuylada muhattab oluncak gibi değil bence en arka sıraları okulda ve dersanade çok ama çok sevdim bütün sınıfın tuhaf bakışları benim üzerimdeydi hatta dersanedeyken kızın teki artık 3 ders tek kelime bile etmediğimi görünce artık sıkıştırmaya başladı "neden konuşmuyorsun ? konuş bişeyler de vb." tabiki o zaman sinir olup çekip gitmiştim kantine. herneyse bana kattığını düşündüğüm tek iyi tarafı çevredekilerin kişiliklerini karakterlerini davranışlarına söyledikleri sözlere bakarak kolayca çözebilmek. herkes tuhaf gözle bakar veya bir tahminde bulunur nedir bu çocuk ne değildir diye fakat aslında beni anlayan kimse yok. yalnızlıktan keyif almıyorum arada bir sosyal ortamlara bakıp imremdiğim oluyor fakat katılmak ve konuşmak cesaretim olmayınca uzaktan bakmakla yetiniyorum tabiki bu durum beni çok fazla yıprattı hala daha yıpratıyor kaç kere geceleri yorganın altındayken ağladığımı sayamadım neden ben böyleyim dediğim günleri o kadar çoklar ki sayılamayacak kadar hemde çözümü yok gibi görünsede aslında var olduğunu biliyorum fakat o çözüm benim içimde değil ben bulamam artık bunu çok iyi biliyorum.
Ülkerketler:
Asosyallik,
Erkek,
Kişisel
15 Nisan 2011 Cuma
♀ - ♂
Ülkerketler:
Kadın
12 Nisan 2011 Salı
Eskişehir Bağımsız Milletvekili Adayı; Ahmet Abi
Tekel Savaşıyla tanıdığımız Ahmet abi bildiğiniz gibi Eskişehir bağımsız milletvekili adayı. İnci sözlük'ün çıkarttığı adayın seçilip-seçilememe olasılığı merak konusu. Bende reklamını yapayım dedim. Eskişehir'de ikamet edenlere duyurulur.
Bu da benden gelsin;
İncici milletvekili yemin metnini okumak için kürsüye çıkar ve der ki: sayın piçler ve değerli orospu çocukları...
Ülkerketler:
2011 Genel Seçimi,
Ahmet Abi,
Siyaset
@sosyalleştiren Sosyal Ağlar
Hangimizin Facebook hesabı olmadı ki? Hangimiz ilkokul arkadaşını eklemedi? Ekledik te n'oldu? Hangimiz ilkokul arkadaşlarıyla eskisi gibi olabildi tekrardan?
İlk başta bi hevesle eski arkadaşlarımızla konuşmuşuzdur evet ama bu sohbet, mesajlaşma 2 günü geçmedi. "Hacı, canımmm nerdesin sen ya, bi ara görüşelim olur mu?" dediğimiz arkadaşlarımızı 2 gün tanımamazlıktan gelmedik mi? Sonra tekrar kanka olduğumuz arkadaşlarımıza yönelmedik mi sohbette bile? Dikkat edin; işenmeyen duvarlar genelde bugün okulda, işte gördüğümüz arkadaşlarımızın duvarları değil eski arkadaşlarımızdı. Sosyalleştiren internet ağları olarak bilinen bu siteler aslında günlük hayatta konuştuğumuz tiplerden ibaretti.
Artık bir şeyi kabullenmemiz gerekiyor. Facebook, twitter, formspring gibi sosyal ağlar insanları sosyalleştiren oluşumlar olarak bilinse de malesef asosyal toplum düzeninde artış etkisi yaratıyor. İnsanlar bazen kişiliklerini sansürsüz olarak karşı tarafa yansıtırken bazen ise tam tersi sahte kimlik profiline bürünüyor. En yakın arkadaşlarımız bile klavye başına geçince bize farklı görünüyordu.
Sanaldı aslında düşünceler. Hele şu ilişkisi var-ilişkisi yok olay altı yorumları yok muydu? tam bir komedi. Ya da bir çiftin altına yorum yapan kızlar; "cnm ya chok qüzeL çıkmışsınız, çok yakışıyosunuz" diyen tipler...
Örneğin; pembe boklu kız yeni bi sevgiliye başladığında beğenen tipler iki gün sonra ayrıldığında 'en iyisini yaptın canım' deyip iki hafta sonra çiftler tekrar birleştiklerinde ''size de bu yakışır'' diyerek tükürdüğünü yalaması...
Aslında çevremizde ne kadar amele var onu çıkardı facebook bizlere. İnternet ortamında kendisi olmayan tipler, sanal kılıfa bürünmüş arkadaşlar...
Peki ya kendi yorumunu beğenen tiplere ne demeli? Ya da kendi paylaştığını beğenene? Heh. Gülünçtü insanlar gerçekten.
İtiraf edin bildirim geldiğinde hangimiz heyecanlanmadı? Ya benim hakkımda kötü bişey yazan olduysa diye korkanlar bile vardı aramızda. Açarıdınız facebook'u bilmem kaç tane bildirim gelmiş. Heyecanlanıp bakarsınız yarısı oyun daveti. Hatta grup daveti yollayanlar bile vardı sevgilimiz varken...
"Allah ve Atatürk'ü beğenen 9999999999 kişi bulabilirim" sayfalarına üye olanlar...
Fotoğrafımı beğenir misin? diye soran kızlar...
Peki ya Youtube yorumlarına ne demeli? Çalan şarkının adı ne? klişeleşmiş soru cümlesi...
Hiç bir insan gerçekte gördüğüm gibi değildi internette. QWERTY Edebiyatı'nı öğrenen her genç Klavye Delikanlılığına adım atıyor, kendini bi bok sanıp aslında bastırılmış ergen duygularını sergiliyordu bizlere.
Mesela Formspring. Ergen sorularına maruz kalmak...
Bi nevi ego tatmini.
Hiçbir insan gerçek değildi oysa. Mütevazi değildi. Kırıcıydı. Kendini yüksek mertebede gören herşeye yorum yapan, hiçbir şeyi beğenmeyen, herşeye muhalif tiplerdi o insanlar. Saygısızlar...
"Dahi anlamındaki de ayrı yazılır" diyenler. N'olmuş yani de'yi bitişik yazdıysa? Sen ßeßem yazarken iyiydi ama. Hayat mı kurtardın ikide bir de'yi ayrı yaz diyerek.
Son olarak Twitter; 140 karakterle insanları sınırlandıran, uzun uzun yazıları okunmaz hale getiren tembel işi felsefe yapma yeri. Saçmalık.
Bir sürü arkadaşımız oldu da n'oldu? Followlanmak ya da S.klenmemek...
Sosyalleştirmek mi yoksa Asosyalleştirmek mi?
Bence @sosyalleşmek...
İlk başta bi hevesle eski arkadaşlarımızla konuşmuşuzdur evet ama bu sohbet, mesajlaşma 2 günü geçmedi. "Hacı, canımmm nerdesin sen ya, bi ara görüşelim olur mu?" dediğimiz arkadaşlarımızı 2 gün tanımamazlıktan gelmedik mi? Sonra tekrar kanka olduğumuz arkadaşlarımıza yönelmedik mi sohbette bile? Dikkat edin; işenmeyen duvarlar genelde bugün okulda, işte gördüğümüz arkadaşlarımızın duvarları değil eski arkadaşlarımızdı. Sosyalleştiren internet ağları olarak bilinen bu siteler aslında günlük hayatta konuştuğumuz tiplerden ibaretti.
Artık bir şeyi kabullenmemiz gerekiyor. Facebook, twitter, formspring gibi sosyal ağlar insanları sosyalleştiren oluşumlar olarak bilinse de malesef asosyal toplum düzeninde artış etkisi yaratıyor. İnsanlar bazen kişiliklerini sansürsüz olarak karşı tarafa yansıtırken bazen ise tam tersi sahte kimlik profiline bürünüyor. En yakın arkadaşlarımız bile klavye başına geçince bize farklı görünüyordu.
Sanaldı aslında düşünceler. Hele şu ilişkisi var-ilişkisi yok olay altı yorumları yok muydu? tam bir komedi. Ya da bir çiftin altına yorum yapan kızlar; "cnm ya chok qüzeL çıkmışsınız, çok yakışıyosunuz" diyen tipler...
Örneğin; pembe boklu kız yeni bi sevgiliye başladığında beğenen tipler iki gün sonra ayrıldığında 'en iyisini yaptın canım' deyip iki hafta sonra çiftler tekrar birleştiklerinde ''size de bu yakışır'' diyerek tükürdüğünü yalaması...
Aslında çevremizde ne kadar amele var onu çıkardı facebook bizlere. İnternet ortamında kendisi olmayan tipler, sanal kılıfa bürünmüş arkadaşlar...
Peki ya kendi yorumunu beğenen tiplere ne demeli? Ya da kendi paylaştığını beğenene? Heh. Gülünçtü insanlar gerçekten.
İtiraf edin bildirim geldiğinde hangimiz heyecanlanmadı? Ya benim hakkımda kötü bişey yazan olduysa diye korkanlar bile vardı aramızda. Açarıdınız facebook'u bilmem kaç tane bildirim gelmiş. Heyecanlanıp bakarsınız yarısı oyun daveti. Hatta grup daveti yollayanlar bile vardı sevgilimiz varken...
"Allah ve Atatürk'ü beğenen 9999999999 kişi bulabilirim" sayfalarına üye olanlar...
Fotoğrafımı beğenir misin? diye soran kızlar...
Peki ya Youtube yorumlarına ne demeli? Çalan şarkının adı ne? klişeleşmiş soru cümlesi...
Hiç bir insan gerçekte gördüğüm gibi değildi internette. QWERTY Edebiyatı'nı öğrenen her genç Klavye Delikanlılığına adım atıyor, kendini bi bok sanıp aslında bastırılmış ergen duygularını sergiliyordu bizlere.
Mesela Formspring. Ergen sorularına maruz kalmak...
Bi nevi ego tatmini.
Hiçbir insan gerçek değildi oysa. Mütevazi değildi. Kırıcıydı. Kendini yüksek mertebede gören herşeye yorum yapan, hiçbir şeyi beğenmeyen, herşeye muhalif tiplerdi o insanlar. Saygısızlar...
"Dahi anlamındaki de ayrı yazılır" diyenler. N'olmuş yani de'yi bitişik yazdıysa? Sen ßeßem yazarken iyiydi ama. Hayat mı kurtardın ikide bir de'yi ayrı yaz diyerek.
Son olarak Twitter; 140 karakterle insanları sınırlandıran, uzun uzun yazıları okunmaz hale getiren tembel işi felsefe yapma yeri. Saçmalık.
Bir sürü arkadaşımız oldu da n'oldu? Followlanmak ya da S.klenmemek...
Sosyalleştirmek mi yoksa Asosyalleştirmek mi?
Bence @sosyalleşmek...
Ülkerketler:
Asosyallik,
Facebook,
Formspring,
Sosyal Ağlar,
Twitter
8 Nisan 2011 Cuma
"Fade Away" - Craig Gray
Grand Theft Auto 3 - GTA III
Head Radio
Beni Geçmişe Götüren Şarkılar;
2002 yılına dönmek için tıklayınız.
She looks out of her window
Only seeing her own reflection
Silent eyes that stare back to the distance
Put it on the window pane
Distorts her pretty face
She feels thats what she looks like everyday
Looking down towards the floor
Back up through the window
She sighs a misty breath
The ghost without a haunted end
Street light fills her empty room,
Dark clouds are only seen,
She goes back to her bed to try to
sleep her nightmares away
Fade away, Fade away.
She's gonna fade away, fade away.
Nightmares they are recurring
One stare she could turn and face
Screaming down with all her might
To see everyone die
One day she'll have the courage,
To do what she wants to do,
End the life of misery,
And for once be happy
Be..
She's gonna fade away, fade away.
--------------------------------------------------------------------
DJ: Yeah the rock of Liberty City, Im DJ
Michael Hunt. Last weekend when we were
bradcasting from the food court in the mall,
a fan said to me "Mike why do you always
use Sheezy Clieshes? cant you say something
original for once?"
Hey! I'm not here to be original, I'm here
to rock! Rock around the clock 24-7 dudes,
Non-Stop rock here on Head Radio.
Only seeing her own reflection
Silent eyes that stare back to the distance
Put it on the window pane
Distorts her pretty face
She feels thats what she looks like everyday
Looking down towards the floor
Back up through the window
She sighs a misty breath
The ghost without a haunted end
Street light fills her empty room,
Dark clouds are only seen,
She goes back to her bed to try to
sleep her nightmares away
Fade away, Fade away.
She's gonna fade away, fade away.
Nightmares they are recurring
One stare she could turn and face
Screaming down with all her might
To see everyone die
One day she'll have the courage,
To do what she wants to do,
End the life of misery,
And for once be happy
Be..
She's gonna fade away, fade away.
--------------------------------------------------------------------
DJ: Yeah the rock of Liberty City, Im DJ
Michael Hunt. Last weekend when we were
bradcasting from the food court in the mall,
a fan said to me "Mike why do you always
use Sheezy Clieshes? cant you say something
original for once?"
Hey! I'm not here to be original, I'm here
to rock! Rock around the clock 24-7 dudes,
Non-Stop rock here on Head Radio.
Ülkerketler:
Fade Away - Craig Gray,
Geçmişe Götüren Şarkılar,
Grand Theft Auto 3,
Head Radio
6 Nisan 2011 Çarşamba
Gelecekte Sevdiğim Gibi...
Tek kişilik bir tapınakta yaşamaktır; seninle aşk...
Tanrıça,
tek dua,
nefes,
ve tattıkça geçmeyecek bir heves.
Tek cümlelik bir akışta aşikar seninle paylaştığım.
Ne ilahlar kadar soyut,
ne de yalanlar kadar somut,
seni seviyorum..!
Önceleri sönümlenmiş olan gerçeği
çırçıplak veriyor şimdi gönlümdeki ses.
Sevdası duvarlarına çizilmiş,
tek kişilik bir hücredir gönlüm.
Geleceğimin kaderini tek kişilik bir iz sürüşte belirliyorum.
Seni seviyorum Hanife, gelecekte sevdiğim gibi...
Ülkerketler:
Sevgilime
3 Nisan 2011 Pazar
Türkiye'nin %9o'ı Hıristiyan Olsaydı..
- Pazar günü seni kilise'de göremedim 'John.'
- AB'ye girerdik.
- Kamu kuruluşlarına rahibeler giremezdi.
- Ayasofya'da Noel heyecanı.
- Halloween haftası ogs ve kgs'ler ücretsiz.
- Denize Hz. İsa mı düşse kurtarırsın Atatürk mü?
- Ekşi Sözlük'te Hz. İsa'ya hakaret içerekli entryler girilirdi. (hz. isahaha)
- Protestanlar ayrı ibadet yeri isterdi.
- Yobazlığımız değişmezdi.
8ex-en8 & bosuna sayma yirmidort harf...
- AB'ye girerdik.
- Kamu kuruluşlarına rahibeler giremezdi.
- Ayasofya'da Noel heyecanı.
- Halloween haftası ogs ve kgs'ler ücretsiz.
- Denize Hz. İsa mı düşse kurtarırsın Atatürk mü?
- Ekşi Sözlük'te Hz. İsa'ya hakaret içerekli entryler girilirdi. (hz. isahaha)
- Protestanlar ayrı ibadet yeri isterdi.
- Yobazlığımız değişmezdi.
8ex-en8 & bosuna sayma yirmidort harf...
Ülkerketler:
Hıristiyanlık,
Türkiye
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)